Record no. 42. How do I cite this entry?

Beowulf

  • Genre/Type Descriptor(s)
    Novel
    Translation of Other
     
    Language(s)
    Turkish
  • Author
    Kiernan, Caitlín R.
    Writer of Prefatory Matter
    Gaiman, Neil
    Translator
    Sığırtmaç, Özlem
  • City
    Istanbul
    Publisher
    Ithaki
    Date
    2010
  • Relationships
    (Upstream) Translates -> Beowulf, Kiernan, Caitlín R. (2007)
  • Identifying Numbers
    9786053750789
     
    Descriptive Notes

    310 pp. A translation from English of the full content of Caitlín R. Kiernan, Beowulf (New York: HarperEntertainment, 2007)—including Gaiman's introduction (7-8) and the glossary (299-308) and acknowledgments (309-10) that follow the main text—except for the additional author's note to students indicating that the novel is no substitute for the poem for educational purposes.

    The novel's prologue ("Önsöz") begins:

    İnsanlardan önce, hattâ daha dünya var olmadan önce, bütün evrenin Ginnungan'ın karanlık boşluğundan ibaret olduğu zamanlar vardı. Kuzey ucunda Niflheim'ın donmuş çorak toprakları ve güney ucunda da dev Muspell'in kıvılcım saçan demir ocaklarının aydınlık diyarı Muspellsheim uzanırdı. Ginnunga'nın büyük boşluğunda soğuk kuzey rüzgarları güneyden esen ılık esintilerle karşılaştı ve boraların getirdiği karla karışık yağmurlar eriyip boşluğa damlayarak, Kar Devleri'nin babası Ymir'i yarattılar. Devler onu Aurgelmir diye andılar. Bu kırağı damlalarından aynı zamanda ilk inek Audhumla oluştu. Sütüyle Ymir'i besledi ve diliyle bir tuz kayasını yalayarak tanrıların ilkini, Buri'yi çıkardı. (9)

    And the novel ends:

    "Senin gibi bir erkek," dedi "şimdiye kadar söylenmiş en büyük destanın kahramanı olabilir." Weohstan oğlu Wiglaf, denizden gelen bu kadının bal renkli gözlerinin içine baktı. Vaatlerinin aldatıcı büyüleyiciliği aklını çeliyordu ama aynı zamanda, bu sözlere karşılık önceki birçok erkek gibi kendisinin de ödemesi gereken bedelin farkındaydı.

    "Senin gibi bir erkek," dedi tekrar elini Got'a uzatarak.

    "İstediği yoldan gidebilir," diye cevap verdi Wiglaf ve buz gibi deniz ayaklarına çarptı. "Seni tanıyorum dişi-şeytan; zafer, zenginlik ve ün sözleri verdiğini biliyorum ve bunların benim gibi fakir bir balıkçı oğluna sunulabilecek en iyi ödüller gibi göründüğünün de farkındayım."

    "Dediğin gibi olsun," dedi göl kadını gülümseyerek, çünkü bekleme oyunlarında tecrübeli ve hünerliydi; önünde ölümlü bir insanoğlunun idrak edebileceğinden daha fazla zaman vardı.

    Ve Yggadrasil'in köklerinde durmadan ağlarını ören üç kader tanrıçası Nornlar—Urðr, Verðandi ve Skuld—dokuma tezgahlarında sıkıca düğümlenen bir ipin gelişimini izlediler. Çünkü her iplik onlar için hayranlık uyandırıcıydı ve böylece ağlarını örmeye ve bütün ölümsüz varlıkların sabrıyla beklemeye devam ettiler. (298)

     
    Authentication

    BAM.

  • Last Updated
    03/21/2022